Gözün Önemi Nedir? Gücün, Görmenin ve Görülmenin Siyaseti
Bir Siyaset Bilimcinin Bakışıyla Başlangıç
Güç ilişkilerinin derinliklerine inen bir siyaset bilimci için “göz” sadece bir organ değildir; o, iktidarın hem aracı hem de simgesidir. Toplumsal düzenin görünmez ağlarında, kim kimi görebilir, kim görünmez kalır, kim izler, kim izlenir? Bu sorular, modern siyasetin en temel paradokslarından birine dokunur. Görmek, bilmek ve denetlemek arasındaki ilişki; iktidarın dilini, kurumların işleyişini ve vatandaşın yerini belirler.
Göz: İktidarın Sessiz Tanığı
Foucault’nun “panoptikon” metaforunda olduğu gibi, göz iktidarın varlığını görünmez kılar, ama etkisini her yere yayar. Modern devletin gözü, artık bir kuledeki gardiyan değil; kameralar, algoritmalar ve veri tabanlarında yaşayan dijital bir bilinçtir. İktidar artık sadece emir vermez, bakar, izler, ölçer. Bu nedenle, göz hem bilgi üretir hem de itaati yeniden üretir.
Vatandaş, gözetlenenin farkında oldukça kendi davranışını düzenler. Bu durum, özgürlüğün sınırlarını belirsizleştirir. Peki, özgür bir birey gözetim altında özgür olabilir mi? Yoksa modern demokrasi, “görülerek denetlenen” bir özgürlük illüzyonu mu yaratmaktadır?
Kurumların Gözleri: Görünürlüğün Politikası
Devlet kurumları gözle görmez, ama verilerle görür. Her vatandaşın bir kimlik numarası, dijital izi, kamusal bir profili vardır. Bu veriler, sadece yönetmek için değil, sınıflandırmak, ötekileştirmek ve yönlendirmek için de kullanılır. Kurumların gözü “tarafsız” değildir; çünkü gördüğü şey, ideolojinin süzgecinden geçer.
Kimin görünür kılındığı, kimin yok sayıldığı, toplumsal güç dengelerini belirler. Kadınların görünürlüğü, azınlıkların temsili ya da işçi sınıfının sesi… Hepsi, gözün nereye baktığıyla ilgilidir. Peki, bir toplumda “bakış hakkı” kime aittir?
İdeoloji ve Göz: Görmenin Arkasındaki Güç
Her ideoloji kendi bakışını dayatır. Medya, eğitim ve kültür aracılığıyla gözün yönü belirlenir. “Gerçek” sandığımız her görüntü, aslında bir seçimin ürünüdür. İdeolojik göz bazı şeyleri büyütür, bazılarını karartır. Örneğin, savaşta “kahramanlık” anlatısını güçlendiren kamera, yıkımı ve acıyı görünmez kılar. Böylece, göz sadece göstermez, aynı zamanda saklar.
Görmenin siyaseti, gerçeği kimin tanımladığıyla ilgilidir. Eğer sadece güçlüler gösteriliyorsa, zayıflar nereye bakacaktır? Ve bu durumda, hakikat nasıl yeniden inşa edilecektir?
Toplumsal Cinsiyetin Gözü: Erkek ve Kadın Bakışının Siyaseti
Siyasal alan, tarihsel olarak erkek bakışının hâkimiyetinde şekillenmiştir. Erkek göz, stratejik, rekabetçi ve güç merkezlidir. Dünyayı “kazanılacak” bir alan olarak görür. Kadın bakışı ise çoğunlukla ilişkisel, katılımcı ve diyalojiktir; “birlikte yaşanacak” bir dünyayı tahayyül eder. Bu iki bakış biçimi, siyasal süreçlerde bir araya geldiğinde demokratik olgunluk artar.
Kadınların kamusal alanda görünürlüğü, sadece temsil meselesi değil, siyasal gözün yeniden eğitilmesidir. Çünkü görmek, aynı zamanda anlamaktır. Kadın gözü, empatiyi ve dayanışmayı merkeze alırken; erkek gözü, kontrolü ve stratejiyi öne çıkarır. Gerçek demokrasi, bu iki bakışın etkileşimiyle mümkün olur.
Vatandaşlığın Gözü: Görülmek İstemek, Görmemek Seçimi
Modern vatandaş, hem görmek hem de görülmek ister. Sosyal medya, bu arzunun yeni alanıdır. Ancak bu alan, özgürleşme kadar manipülasyonun da sahnesidir. Vatandaşın gözü, bilgiye ulaşmak için açılır ama çoğu zaman yönlendirilmiş bir gerçekliğe bakar. Gözümüz kime hizmet ediyor: hakikate mi, iktidara mı?
Görmenin özgürleştiği bir toplumda, herkes hem gözetler hem de sorgular. Bu noktada, demokratik olgunluk, sadece “görme hakkı” değil, “görmeme sorumluluğu” ile de ilgilidir. Çünkü her şeyi görmek, bazen her şeye kör kalmaktır.
Sonuç: Gözün Politik Anatomisi
Gözün önemi, biyolojik bir gerçeklikten öte, siyasal bir simgedir. Kim bakıyor, kim bakılmaya mecbur kalıyor, kim görünmez kılınıyor? Bu sorular, güç ilişkilerinin kalbinde yatar. İktidar gözünü nereye dikerse, toplum orada hizaya gelir.
Öyleyse şu soruyu sormak kaçınılmaz: “Görmek bizi özgürleştiriyor mu, yoksa bizi daha derin bir gözetim ağına mı hapsediyor?”